Evlilik Programı Bitmeden Başım Dık Değildi?
Nasıl başım dik olacaktı ki, 40 yıl öncesi Hollanda'yı ve Holladalıların
yaşamını kınarken başımıza geldi. Türkiye evlilik programını kaldırdığını duyunca, yıllardır başıma
gelen ve hiç unutamadığım bu konuyu
yazdım. Hollanda'ya geldiğim tarih 1970 . O dönemlerde Türk Televizyon
kanalları yoktu, sadece Hollanda kanallarını izleme imkanlarımız vardı. Başta
Türkiye olmak üzere dünyadan bir haberdık.1970-80'lı yıllarda Avrupa'da evlılık
programı ve Türk aile yapısına uygun olmayan programlar, filimle, bizleri çok
üzüyordü. Evimize gelen bizim gibi gurbetçi dostlarımızla TV izlerken kötü bir
program olur diye çekinirdik ve televizyonu açmazdık.Hatta aile ortamımızda
birlikte otururken bile tedirgin olduğumuzdan TV yanına oturup istemediğimiz
bir program yayınlanırsa hemen düğmeye basıp kanal değiştirirdik. O yıllarda
malum uzaktan kumandalı bir elektronik alet yoktu.
Cahıl başıma gelenlerin unutulmayan
öyküsü
16 Yaşımda aile birleşimi çerçevesinde geldiğim, Hollanda ülkesindeki Hoorn
kentine yerleştik.18 yaşını dolduruncaya kadar hem okul hemde fabrikada
çalışıyordum. Geldiğim ülkede yaşamadığımız, görmediğimiz, hatta duymadiğimiz
bir çok olumsuz şeylerle karşılaşıyorduk. Avrupa’nın yaşam şartlarına bir türlü
ayak uyduramadım ve Türkiye’ye dönmeye karar verdim. Ancak ailemden izin
alamadım ve bu ülkede kaldım. Hollandalılar bize neden Türk kadınları başını
bağlıyor, bazı erkekler bir kaç metre karısının önünde gidiyor, biz tam tersine
karımızı göz önünde görelim diye önde yürütüyoruz ve kol kola geziyoruz diye
sorular sorarlardı. Bir gün canıma tak dedi ve çalıştiğim Philips
Telekomünikasyon fabrikasındaki, Hollandalı arkadaşımla dünyaya bakışımızı,
görüş ayrılığımızı, paylaşmak için başladık konuşmaya,aslında tartışmaya. İlk
soruyu ben sorarak siz nasıl bir toplumsunuz, nasıl bir aile yapısına
sahipsiniz, sizde hiç utanma,namus diye bir şey yokmu, yolda, sokakta öpüşürsünüz,
televizyonda yaptığınız evlilik programlarıyla, karı satıyorsunuz dedim. Hollanda’da
serbestlik
Hollandalıdan şu cevapları aldım. İkinci dünya savaşı öncesinde bizim
toplumumuzda bazı şeyleri ayıptır diye yapmazlardı, hatta bir çok kadınlar
başlarını bile örterlerdi. Avrupa’da Savaş sonrası, işyerleri açıldı,
ekonomimiz canlandı, herkes para kazanıp para şarhoşu oldu, ayrıca Hollanda
Kraliçesi tarafından açıklanan kadınlara özel serbestlikten doğan haklardan
dolayı bazı konularda aşırı serbestlikler oluyor. Siz bizim yaşantımızdan
endişelenmeyin, biz Avrupa kültürünü yaşıyoruz bu konuda bir sikintimiz
yoktur.Bana göre siz iki kültürlülük yaşamı içinde çok büyük zorluklar
çekeceksiniz. Çünkü sizin nesliniz burada doğup büyüyecek. Bu ülkenin okulunda
öğretim görecek, azda olsa bizim kültürümüzden birşeyler alacak, daha da
önemlisi ve sizin kabullenemiyeceğiniz şeylerden birisi sizin erkekleriniz
Hollandalı kadınlarla evleniyorlar, ileride kızlarınız Hollandalı erkeklerle
evlenecekler, asıl sorunlar o zaman başlayacak dedi ve artık benim de sabrım
tükenmişti. Cevabım şöyle oldu, biz sizin gibi televizyonda evlilik programı adı altında karı satmıyoruz, sokakta öpüşmüyoruz,
biz Türk kökenli Müslümanız sizin dininiz ayrı bizim dinimiz ayrı asla olamaz
ve bir daha seni uyarıyorum,Türk kızları Hollandalı erkeklerle asla
evlenmeyecek böyle bir kelimeyi bir daha duyarsam seni döverim diye tehdit
etmiştim. Bundan yıllar önce çok cahil olarak vermiş olduğum cevaplardan dolayı Hollandalı
arkadaşımdan özür dilerim. Bütün Evlilik programları ve katılanlara saygılıyım.
Ben buyum, bundan sonra değişemem.
saygılarımla Şenol Ocaklı,2017.
Geen opmerkingen:
Een reactie posten